Ortalama adet döngüsü 28 gün sürer. Hayatımız hormonlarımızı ve dolayısıyla adet döngümüzü etkiler—örneğin, stres adetinizi geciktirebilir. Bir miktar değişiklik normaldir, fakat büyük dalgalanmalar inceleme gerektirir.
Daha ciddi bir sorunun belirtisi olmadığı sürece, düzensiz bir döngüye sahip olmak genellikle kadınların düzenli bir hayat sürmesini engellemez. Ancak bazı istisnalar vardır. Bebek sahibi olmaya çalışırken düzensiz bir döngü zorluk yaratabilir—yumurtalıklar düzenli olarak olgun yumurta salmazsa, hamile kalmak daha zor olabilir.
Adet döngüsü saat gibi bir kesinliğe sahip değildir. Özellikle genç kızlarda ilk birkaç yıl boyunca, değişkenlik aslında normaldir. Ergenlikte birçok hormonal değişiklik meydana gelir, bu nedenle adet döngüsünün düzene girmesi biraz zaman alabilir.
Ancak, oturmuş bir düzenin belirgin şekilde değişmesi veya periyotlar arasındaki anormal derecede uzun ya da kısa aralıklar endişe sebebi olabilir. “Normal” bir döngü 21 ila 35 gün arasında değişir.
Kanamanın süresi ve yoğunluğu da göz önünde bulundurulmalıdır. 2 günden kısa ya da 7 günden uzun adetler düzensiz kabul edilir (ortalama 3–5 gündür). Adetlerinizin ne kadar yoğun olduğu, genetiğinize ve yaşam tarzınıza bağlıdır—adet başına 10 ml normaldir, 100 ml de öyle.
Amenore, adet görmemenin adıdır.
Menoraji, aşırı yoğun veya uzun süren kanamadır.
Eğer endişeleniyorsanız, doktorunuza danışın. Tedavi edilmezse ciddi olabilen birçok durum vardır—herhangi bir endişenizi mümkün olduğunca erken dile getirmeniz önerilir.
Popüler medyada, geciken bir adet yalnızca tek bir anlama gelir. Hamilelik. Bu olasılık ciddiye alınmalıdır. Ancak, göz önünde bulundurulması gereken birçok farklı ve çeşitli sebep daha vardır.
Psikolojik rahatsızlıklar ve ani stres, vücudun hassas işleyişinde etkili olur. Stresli dönemlerde kortizol seviyesi yükselir. Kortizol, östrojen ve lüteinleştirici hormon seviyelerini azaltarak adet döngüsünü etkileyebilir ve düzenli yumurtlama olmayabilir. Var olan rahatsızlıklara aşırı miktarda kahve, tütün, alkol veya ilaç eklenirse bozulma daha ciddi olabilir.
Vardiyalı çalıştıysanız, düzensiz uyku-uyanıklık döngüsünün vücutta nasıl karmaşa yarattığını bilirsiniz. Sirkadiyen ritminiz hormon üretimini doğrudan etkiler.
Yeme bozuklukları (örneğin, bulimiya veya anoreksiya) genç kadınlarda düzensiz adetin yaygın sebeplerindendir. Yetersiz beslenme, vücudun hayatta kalmak için gerekli olmayan işlevleri (üreme gibi) devre dışı bırakmasına yol açarak enerji tasarrufu sağlar. Fazla kilolu olmak ise vücudun aşırı östrojen üretmesine sebep olur, bu da döngünüzü bozabilir.
Aşırı egzersiz, tüketilen enerjiyle harcanan enerji arasında dengesizlik yaratarak düşük enerji mevcudiyetine sebep olur. Bu, yetersiz beslenmeyle aynı etkiyi yapar; vücut hayati işlevleri önceliklendirir ve adetleriniz hafifleyebilir, düzensizleşebilir veya tamamen durabilir.
Emzirme, bazı hormon seviyelerini yüksek tutar, bu nedenle kadın emzirdikçe, hafif ya da hiç gelmeyen bir adet yaşayabilir (fakat kadına bağlı büyük değişkenlikler vardır). Emzirmeyi bırakınca adet geri döner.
Hormonlu doğum kontrol yöntemleri adet miktarını azaltabilir veya tamamen durdurabilir.
Bazı nöroleptikler ve antihistaminikler prolaktin düzeyini artırarak adet görmeyi engeller. Kanda çok fazla prolaktin olması hiperprolaktinemiye yol açar, bu östrojen ve testosteron eksikliğinden kaynaklanan adet düzensizliklerine neden olabilir. Yüksek prolaktin istenmeyen süt gelmesine ve cinsel problemlere sebep olabilir.
Düzensiz adet, artan vücut kılı ve akneyle birlikte görülüyorsa polikistik over sendromu (PCOS, diğer adıyla polikistik over distrofisi) düşünülebilir. Bu, oldukça yaygın bir endokrin bozukluktur. Nedeni, hormonların işlevini taklit eden endokrin bozuculara maruz kalmak olabilir. Endokrin bozucular plastiklerde, pestisitlerde, ilaçlarda ve yiyecek, su ile toprakta—kısacası her yerde—bulunabilir.
Düzensiz adetin bir diğer yaygın sebebi de hipertiroidizmdir. Tiroid hormonları yüksekse, adetler daha kısa, aralıklı ve hafif olur. Tersi ise hipotiroidizmdir; tiroid hormonları azsa, adetler daha sık aralıklarla gelir, kanama daha uzun ve yoğundur ve kramplar fazladır.
Aşırı adet kanaması ve alt karın ağrısı polip, miyom veya rahim ya da rahim ağzı kanserini gösterebilir. Tedavi edilmezse menoraji anemiye yol açabilir.
Amenore ile birlikte anormal süt gelmesi, hipofiz bezinin iyi huylu tümörü olan prolaktin adenomunu (ya da prolaktinoma) gösterebilir.
Endometriozis rahim dokusunun rahim dışında büyümesiyle tanımlanır. Genellikle üreme çağındaki kadınlarda görülür. Bu tür doku büyümesi kanserli değildir ve belirtisiz olabilir; fakat ağrılıdır ve düzensiz adet, kramp, kısırlık gibi sorunlara yol açabilir.
Gelişigüzel kanama veya adetler arası lekelenme, pelvik inflamatuar hastalığın (PID) habercisi olabilir. Bu, kadın üreme sisteminin bir enfeksiyonudur ve erkeklere kıyasla kadınlarda daha yaygındır. Vakaların dörtte biri cinsel yolla bulaşan hastalıklardan kaynaklanır.
Yetişkin bir kadında düzensiz adet ile beraber sıcak basmaları, ruh hali değişiklikleri ve yorgunluk perimenopozu (menopoza geçiş) gösterebilir; bu dönem, yumurtalıkların yumurta üretmeyi bıraktığı menopoza kadar sürer. Perimenopoz ortalama 4 yıl sürse de 10 yıla kadar uzayabilir.
Düzensiz adetin tedavisi tamamen altındaki sebebe bağlıdır. Tanı öncesinde, doktorunuz hayatınızın ilgili yönleriyle ilgili sorular soracaktır. Döngünüzü, ilaçlarınızı, beslenmenizi ve egzersizlerinizi takip etmek, ayrıca farklı durumlarda nasıl hissettiğinize dikkat etmek bu konuda faydalı olabilir.
Her doktor kadın sağlığıyla ilgili konularda %100 rahat hissetmeyebilir. Eğer sizi ciddiye almayan veya tamamen göz ardı eden bir doktora denk gelirseniz, başka bir uzmana başvurun. Kimsenin önyargı veya yetersizliği nedeniyle tedavisiz kalmayın. Vücudunuz bakım görmeyi hak ediyor.
Adetinizi WomanLog ile takip edebilirsiniz. Şimdi WomanLog'u indirin: