Yeni! Hesabınızı yönetmek, kayıtlarınızı görüntülemek, raporları (PDF/CSV) indirmek ve yedeklerinizi görmek için giriş yapın. Buradan giriş yapın!
Bu makaleyi paylaş:

Stresin Kadın Cinsel ve Üreme Sağlığı Üzerindeki Etkileri

Stres ve anksiyete hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınızı etkileyebilir. Çoğu zaman ilk belirtiler üreme sisteminde ortaya çıkar. Uzun süreli veya kronik stres, vücudu ve dolayısıyla hormon üretimini şaşırtabilir; bu da düzensiz adetler, gebe kalmada zorluk ve hatta düşük libido gibi sorunlara yol açabilir.

Stresin Etkisini Ortaya Çıkarmak - Kadın Cinsel ve Üreme Sağlığına Olan Etkilerini Anlamak

Stres hayatımızın doğal bir parçasıdır. Pozitif stres, zorluklar ve tehlikelerle başa çıkmamıza yardımcı olur. Vücut bir adrenalin dalgası üretir; bu da kalp atış hızınızı artırır, kan basıncınızı yükseltir ve enerji kaynağınızı artırır. Ancak kronik stres, kadın vücudu üzerinde özellikle cinsel ve üreme sağlığı söz konusu olduğunda, genellikle olumsuz etkiler bırakabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı ve uygun stres yönetimi, tüm sistemlerimizin düzgün çalışması için önemlidir.

Kronik Stresin Vücut Üzerindeki Etkileri

Stres, vücudun tehlikeli veya zorlayıcı durumlara karşı verdiği doğal bir tepkidir. Stres, sorunları fark etmemize ve kendimizi tehlikelerden korumamıza yardımcı olur. Geçmişte, savaş veya kaç içgüdüsü insanlığın hayatta kalmasını sağladı. Günümüzde ise, çoğumuz ölüm kalım durumlarıyla karşılaşmıyor olsak da stres ve kaygı yaşıyoruz. İşte, sosyal ortamlarda ve aile yaşantımızda baskı birikiyor. Stresimizi düzenli olarak atamadığımızda, bu durum kronikleşebilir.

Kendimizi stresli hissettiğimizde beynimiz kortizol adında bir hormon salgılar. Kortizol; terli avuçlar, çarpan kalp ve nefes darlığından sorumludur. Kronik stres kortizol seviyelerini yüksek tutar ve vücut sürekli fizyolojik uyarılma hali içinde kalır. Bu da sinsi bir huzursuzluk, baş ağrısı, mide yanması, uykusuzluk ve yorgunluk gibi birçok rahatsız edici belirtiye yol açar.

Kronik stres kontrol altına alınmazsa şu sorunlara yol açabilir:

  • yüksek tansiyon ve kan şekeri düzeyleri 
  • bağırsak problemleri
  • artmış depresyon riski
  • kalp krizi
  • artmış iltihap
  • azalmış doğurganlık


Kronik stres yaşayan kadınlar, hamile kalmada daha fazla zorluk, düzensiz adet/ovülasyon ya da amenore (adet görmeme) bildiriyor. Stresin yol açtığı yüksek kortizol seviyelerinin kadınlarda libidoyu düşürdüğü bilinmektedir.

Stres ve Adet Döngüsü

Stres hormonları, kadın bedeninin adet döngüsünde ürettiği üreme hormonlarına müdahale edebilir. Hormon dengesizliği de döngünüzü çeşitli şekillerde etkileyebilir; döngüyü uzatabilir, kısaltabilir, düzensiz veya hiç adet olmamaya neden olabilir ve bu da üzerine daha fazla stres bindirir.

Stres aynı zamanda PMS semptomlarını da şiddetlendirebilir. Daha güçlü kramplar ve yoğun ruh hali değişimleri yaşayabilirsiniz. Kortizol iştahınızı etkiler. Stresle birleşen PMS, sizi daha aç hissettirebilir ve yüksek şeker ile yağ içeren yiyeceklere yönlendirebilir.

Etkileşimi Keşfetmek - Stres ve Adet Döngüsü Üzerindeki Etkisi

COVID-19 pandemisi hepimizi etkiliyor. Bu yeni ve potansiyel olarak tehlikeli virüsün yayılması stresli bir olay olarak karşımıza çıktı. Pandemi sürecinde pek çok kadın, adet döngülerinde değişiklikler bildirdi.

Hamilelik, Emzirme ve Stres

Hamilelik döneminde bir kadının vücudunda hem fiziksel hem de zihinsel birçok değişim yaşanır. Bu durum zaten bir miktar stres oluşturur; gündelik işleri yürütmek ve hayata yeni bir insan getirmeye hazırlanmak da bu strese eklenir. Vücut, kısa süreli, geçici strese karşı kendini koruyabilir ve bu genellikle gebeliği etkilemez. Ancak kronik stres, erken doğuma yol açabilir ve ağır durumlarda bebeğin gelişimini olumsuz etkileyebilir.

Amniyon sıvısı, fetüsü rahim içinde çevreleyip korur. Amniyon sıvısında kortizol seviyelerinin uzun süre yüksek olması, erken doğumlara veya doğumsal anomalilere yol açabilir. Zürih Üniversitesi'nde yapılan bir çalışma, annenin hamilelik sırasında kronik stres yaşaması durumunda, çocuğunun ilerleyen yaşlarda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) ve kalp-damar hastalıkları geliştirme riskinin arttığını göstermiştir.

Stres, aynı zamanda anne sütünün kıvamında değişiklikler ve süt miktarında azalmayla ilişkilidir. Anne sütüyle beslenen bebeklerin kanında, mama ile beslenenlere göre daha yüksek kortizol seviyeleri tespit edilmiştir. Bu da kortizolün anne sütüyle bebeğe geçebileceğini gösterir. Bebeklerde kronik olarak yüksek kortizol düzeyleri, yaşam boyunca stres tepkilerinin artmasına (örneğin yüksek tansiyon, hızlı kalp atışı) yol açabilir.

Stres ve Cinsellik

İş ve evdeki sorumluluklar hayatımızı kolayca ele geçirebilir. Zor zamanlarda genellikle cinsellik ilk gözden çıkarılan olur. Üstelik bu sadece stres kaynaklı yorgunluk nedeniyle değil - yüksek kortizol düzeylerinin yan etkilerinden biri de libidodaki düşüştür. Yoğun stres yaşayan kişilerde depresyon riski de artar. Depresyona karşı kullanılan ilaçlar da libidonuzu etkileyebilir.

Daha önce de belirtildiği gibi, stres hormonlarınızı altüst eder. Kaygı, enerjinizi emer ve cinselliğe ilgi duymanızı zorlaştırır. Ayrıca gerginlik gevşemenizi engeller; stresli kadınlarda 'kuru dönemler', yani doğal kayganlığın azalması görülebilir—bu da cinselliğin zevkini azaltır.

Cinsellikle ilgili çoğu durumda sorun nadiren tek bir nedenle açıklanabilir; çözüm de muhtemelen tek boyutlu değildir. Fakat bazı sorumluluklarınızı bırakmak ve yeterince uyuduğunuzdan emin olmak iyi bir başlangıçtır.

Dayanıklılık Stratejileri - Stresle Başa Çıkmak ve Etkilerini Yönetmek

Stresle Başa Çıkma Yöntemleri

Stres hayatınızı yönetmek zorunda değil. Kendinizi daha iyi hissetmek için uygulayabileceğiniz basit yöntemler var. Sağlık—cinsel sağlık da dahil—yalnızca hastalıkların olmaması değil; iyi hissetmek demektir. Aşağıda, stresli durumlarla başa çıkmanıza yardımcı olabilecek birkaç yöntemi bulabilirsiniz.

Uyarıcıları Sınırla

Sessiz bir yerde oturun ve sizi neyin strese soktuğunu ve nedenlerini düşünün. Kalbinizi hızlandıran, midenizi bulandıran şeyler neler? Topluluk önünde konuşmak mı? Sosyal etkinlikler mi? Ekonomiyle ilgili kötü haberler mi? Dünyada olup bitenleri kontrol edemezsiniz, fakat sadece kendi iyiliğiniz için adımlar atabilirsiniz. Hayatınızda stresi tetikleyen bazı şeyleri azaltmak, hızlı ve olumlu bir etki sağlar.

Örneğin kötü haberler sizi tetikliyorsa, haber sitelerini engellemeyi deneyin ya da her gün belirli bir saatte tüm cihazlarınızı kapatın. Başlık okumak veya sosyal medyada gezinmek yerine yapabileceğiniz birçok etkinlik var. Muhtemelen şu anda aklınızda böyle birkaç aktivite vardır.

Eğer tetikleyiciniz sosyal durumlar ise—yavaşlayın. Sosyal anksiyetesi olanlar genellikle sürekli izlendiğini ve değerlendirildiğini düşünür; ancak çoğu insan kendiyle daha çok ilgilenir. Günlük tutmak, sizi strese sokan durumları belirlemenize yardımcı olur. Tetikleyicilerinizi belirledikten sonra, ya onlardan uzak durabilir ya da proaktif baş etme yöntemleri arayabilirsiniz.

Sağlıklı Beslenme Alışkanlığı Edin

Kortizol iştahı tetikler; bu yüzden kendimizi iyi hissettiren yiyeceklerimiz vardır. Uzun bir iş gününden sonra genellikle salata değil, kalorili yiyecekler isteyebiliriz. Baskı altındaki insanlar genellikle kilo almakta ve genel sağlıklarını korumakta zorlanır. Stres; alkol, sigara veya madde kullanımına da sebep olabilir. Hem uyarıcıların hem de sakinleştiricilerin, kısa vadede iyi hissettirse de uzun vadede stresle başa çıkma gücünüzü azalttığını unutmamak gerekir.

Sağlıklı ve dengeli beslenmek, hayatın getirdiği tüm zorluklarla başa çıkma becerinizi artırır. Stresi hafifletmeye yardımcı olan besinler arasında avokado, yağlı balıklar, kuruyemişler, turunçgiller ve bitter çikolata yer alır. Avokado ve somon gibi yağlı balıklar, ruh halini iyileştiren ve hormonları dengelemeye yardımcı olan Omega-3 yağ asitleri açısından zengindir. Turunçgiller ise bağışıklık sistemini desteklediği bilinen C vitamini yönünden zengindir.

Vücudunu Hareket Et

Fiziksel aktiviteler yalnızca zihninizi temizlemekle kalmaz, sinir sisteminize de olumlu katkıda bulunur; ayrıca güç kazanıp enerji seviyenizi artırırsınız. Hareket ettikçe beyniniz serotonin ve dopamin gibi 'mutluluk hormonları' salgılar.

Kronik olarak yüksek kortizol seviyeleri, ruh sağlığınızı zorlar ve depresyon veya anksiyete bozukluğu riskinizi artırır. Beyninizdeki serotonin ve dopamin üretimini artıran aktiviteler, kortizol seviyelerini düşürür ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar.

Yardım İstemekten Çekinme

Fiziksel sağlık, öz bakımın sadece bir yönüdür. Eğer stres hayatınızı ele geçirmeye başladıysa ve basit görevleri bile zorlaştırıyorsa yardım isteme zamanı gelmiştir. Arkadaşlar ve aile destek olabilir; fakat bir uzmana başvurmak da asla utanılacak bir şey değildir. Bunun için oradalar zaten.

Bazı uyaranlara olan tepkilerimiz genellikle geçmiş travmalara dayanır. Daha derin sorunların üstesinden gelerek, stresi azaltabilir ve daha sağlıklı alışkanlıklar geliştirmeye başlayabilirsiniz. Söylemesi kolay, uygulaması zor olabilir ve beklediğinizden daha uzun sürebilir; fakat buna kesinlikle değecektir.

Rahatlatıcı Masajın Tadını Çıkar

Bilgisayar başında uzun saatler geçiriyor veya fiziksel iş yapıyorsan boynun ve omuzların gergin olabilir; kasların ağrıyorsa kendine birkaç saatlik spa keyfi sunabilir veya partnerinden hafif bir masaj rica edebilirsin. Stresi azaltmanın yanı sıra, yakınlığı artırmanın da harika bir yoludur. Sadece sırt masajı bile tansiyonu azaltır ve kortizol seviyelerini düşürür.

Düzenli Bir Uyku Programı Oluştur

Stres; uykusuzluk ve diğer uyku problemlerine yol açtığı bilinmektedir. Ancak stresle başa çıkarken uykuya ihtiyacımız vardır. Kendine bir iyilik yap—bir uyku rutini oluşturarak vücudunun ne zaman dinlenip yenileneceğini bilmesini sağla.


Gecede 6 saatten az uyuyanlar ya da uyku düzeni olmayanlarda kortizol seviyesi arttığı görülmüştür.

Bilinçli Farkındalık Tekniklerini Deneyin

Farkındalık meditasyonu, bilinçli nefes alma ve yoga gibi uygulamalar, stres yönetiminde ve duygusal denge sağlamada harikalar yaratabilir. Sadece 5 dakikalık bilinçli bir nefes çalışması bile stresi hafifletmenize katkı sunar.

Bilinçli farkındalık teknikleri, cinsellik sırasında da vücudunuzu rahatlatır, haz alma duygunuzu güçlendirir. Tantra yogası, cinsel keyfi artırmaya yönelik uygulamalar sunar.

Dünyada tek bir kişinin anlayabileceğinden ya da sindirebileceğinden çok daha fazlası oluyor. Neye etki edebileceğimizi, nelerin kontrolümüz dışında olduğunu ayırmak önemlidir. Önce kendimize iyi bakmalı, ancak sonra başkalarına bakabilecek gücü bulabiliriz ve zor günlerde birbirimize ihtiyacımız var.

Kadınların cinsel ve üreme sağlığı, yalnızca kadının kendisi için değil; çocukların ve ailelerin sağlığı için de çok önemlidir. Size güç ve mutluluk veren şeylere zaman ayırın; bunu yaptığınızda dünyaya da iyilik etmiş olursunuz.

Döngünüzü WomanLog ile takip edebilirsiniz. WomanLog'u şimdi indirin:

App Store'dan indir

Google Play'den edin

Bu makaleyi paylaş:
https://www.healthline.com/health/stress/effects-on-body#1
https://www.healtheuropa.eu/stressful-situations-and-the-factors-affecting-menstrual-cycle/92054/
https://www.forbes.com/sites/alicebroster/2020/05/04/why-you-might-miss-a-period-during-the-coronavirus-pandemic/#2db7522b7124
https://www.sciencedaily.com/releases/2017/05/170529090530.htm
https://insured.amedadirect.com/stress-impact-breastfeeding/
https://www.nhs.uk/conditions/loss-of-libido/
https://www.self.com/story/how-stress-affects-sex-life#:~:text=Chronic%20stress%20can%20cause%20your,you%20in%20the%20mood%2C%20either.
https://www.nhs.uk/conditions/stress-anxiety-depression/reduce-stress/
https://www.everydayhealth.com/diet-nutrition-pictures/how-to-reduce-stress-with-diet.aspx
https://www.verywellmind.com/cortisol-and-depression-1066764
https://www.medicalnewstoday.com/articles/322335#natural-ways-to-lower-cortisol
Fizyolojimiz, psikolojimiz, sosyal ilişkilerimiz, yetiştirilme tarzımız ve geçmiş deneyimlerimiz cinselliğimizi etkiler. Ancak hormon seviyelerindeki en küçük değişiklik bile hem libidoyu hem de doğurganlığı etkileyebilir.
'Sexting' terimi, 'sex' ve 'texting' kelimelerinin birleşimidir. Sexting, elektronik ortamda başka bir kişiye cinsel içerikli mesajların gönderilmesidir.
Orgazm sıklığı kişiden kişiye değişir. Bazı insanlar her cinsel ilişkide orgazma ulaşırken, bazıları ise orgazma ulaşmakta zorlanır. Orgazmın olmadığı durumlarda, birinin bunu taklit etmesinin birden fazla nedeni olabilir.